Translate Turkish Arabic مقعد مريح
Turkish
Arabic
related Results
-
elverişli (adj.)more ...
-
sıvı (adj.)more ...
-
alkolsüz (adj.)more ...
-
müsait (adj.)more ...
-
konforlu (adj.)more ...
-
ergonomik (adj.)more ...
-
rahat (adj.)more ...
-
cıvık (adj.)more ...
-
kolay (adj.)more ...
- more ...
-
kötürüm (n.)more ...
-
مَقْعَد {ج مَقَاعِد}more ...
- more ...
-
bank (n.)more ...
-
kürsü (n.)more ...
-
sedir (n.)more ...
-
sandalye (n.)مقعد {ج مَقَاعِد}more ...
-
iskemle (n.)more ...
-
topal (adj.)more ...
-
tabure (n.)more ...
-
oturak (n.)مقعد {ج مَقَاعِد}more ...
-
aksak (adj.)more ...
-
kanepe (n.)more ...
-
bank (n.)more ...
-
bank (n.)more ...
-
bank (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
Examples
-
Rahat sandalyemi dışarıda mı bıraktın?وضعتي مقعدي المريح بالخارج؟
-
Koltuk da oldukça rahat..حسنا، هذا المقعد مريح جدا
-
Ne istediğimi biliyor musun? İçerideki büyük ekran TV'nin yanında... ...rahat ve sıcak bir koltuk istiyorum..أريد " مقعد " مُريح مع " شاشة عملاقة " بالداخل
-
Bayan Diamond'a rahat bir koltuk bulur musun?هلا رافقتَ السيدة (دايمنز) إلى مقعدِ مريح؟
-
Sallanan sandalyenizi sunduğunuz için minnettarım bayan.شكرا على كرم ضيافتك و شكرا على المقعد المريح
-
Evet, arka koltuk da gayet rahat.أجل المقعد الخلفي مريح أيضاً
-
Bu salon berbat.،دار العرض هذه رديئة مقعدي غير مريح
-
Oturağın kenarları var ve ben hazırım.مقعد الحمام مريح جدا و أنا أشعر بالارتياح
-
Bak ben çok şey istiyorum LCD TV falan- -Üzgünüm ama bu çocukla oturman gerek.أريد " مقعد " مُريح مع " شاشة عملاقة " بالداخل أسف ، ممنوع أصطحاب الأطفال بالداخل .يجب أن تجلس مع الطفلة بالسيارة
-
Şu rahat koltuğu al. Evdeki en iyi koltuktur.خذ الكرسي المريح أفضل مقعد في المنزل